Anlaşmalı boşanma davaları kısa sürmesi ile çabuk sonuçlanması bakımından boşanmak isteyen kişiler tarafında genellikle tercih edilmektedir. Anlaşmalı boşanma davaları bu konuda uzman avukatların yardımı ile hazırlanan bir protokol ve dava dilekçesi ile açılır. Aile mahkemesi hakimi bu protokol çerçevesinde karar verir. Bu nedenle taraflar bu protokolü imzalayarak hakime sunarken yapabileceklerini taahhüt etmelidir.
Boşanma kararı kesinleştikten sonra protokol hükümlerine bağlı kalma zorunluluğu mevcuttur. Genel kural, protokolün değiştirilmemesidir. Ancak aşağıda açıklayacağımız üzere, bir takım sebeplerle protokolün değiştirilmesinin mahkemeden istenmesi mümkündür. Şöyle ki;
Boşanmaya esas protokolde kişiler taahhüt etmiş olduğu koşulları protokol tarihi itibariyle yerine getirebilirler. Ancak sayacağımız nedenler gibi daha pek çok nedene bağlı olarak protokol hükümlerini yerine getirmek güçleşebilir ya da ortadan kalkabilir. Bu nedenler aşağıdaki gibi örneklendirilebilmektedir;
- Aradan geçen zaman sonrası tarafların kusuru olmadığı halde, değişen sosyo - ekonomik durum
- Kişilerin gelir gider durumunda aşırı değişiklik borca batık hale gelmesi
- Taraflardan birinin işsiz kalmış olması
- Yaşanılan ülkede enflasyon sebebi ile maddi koşulların değişimi
- Ortak çocuğun ergin olması ile bağlı iştirak nafakasının kaldırılmasının gerekmesi
- Boşanan tarafın başka birisiyle evlenmesi
- Taraflardan birinin ölümü
- Taraflardan birinin yaşadığı yerde bir doğal afet yaşanması ve tarafın bundan ekonomik olarak etkilenmesi
Ve benzeri sebeplerle protokol hükümlerinin kaldırılması ve değiştirilmesini isteme zorunluluğu meydana gelebilir. Bu sebeple uzman bir avukattan alınacak yardım ile dava açılmalıdır. Dava sonucunda protokolün değiştirilmesi istemiyle ilgili hakim tarafından olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gereklidir. Örneğin boşanma tarihinde yüksek miktarda nafaka ödenmesine karar verilmiş ise de nafaka yükümlüsü tarafın ekonomik koşullarının değişmesi sebebiyle nafakanın kaldırılması ya da düşürülmesi istenebilir. Bir başka örnek; çocuğun özel okula gönderilmesine karar verilmiş ise de artık ekonomik durumu yetmeyen kişi bu hükmün kaldırılmasını isteyebilir.
Yargıtay kararlarında da bu konu ele alınmıştır.
Yargıtay 2.HD 2016/22844E., 2017/14728K. Sayılı kararında vurgulandığı üzere "Her sözleşme, ifa edilmek amacıyla akdedilmektedir. Ahde vefa ilkesi uyarınca sözleşme kurulduktan sonra meydana gelen hal ve şartlar, tarafların sözleşme ile üstlendikleri ifaları etkilememelidir. Ancak bu ilkenin istisnasız uygulanması mümkün olmamaktadır. Ahde vefa ilkesinin istisnalarından birini işlem temelinin çökmesi oluşturmaktadır (TBK m. 138). Sözleşme kurulduktan sonra gerçekleşen değişiklikler sözleşmenin bir tarafı için katlanılmaz durumda ise mağdur taraf sözleşmenin uyarlanmasını, feshi ya da sözleşmeden dönmeyi talep edebilecektir. İmkânsızlık kavramından farklı olan aşırı ifa güçlüğüne dayanan uyarlama isteminin temeli, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kurallarıdır. İşlem temelinin çökmesi kavramı altında değerlendirilen aşırı ifa güçlüğü, sözleşmenin yapılmasına temel oluşturan olguların, sözleşmenin kurulması sırasında tarafların öngöremeyecekleri, hesaba katmalarının beklenemeyeceği olağanüstü durumların ortaya çıkmasıyla esaslı şekilde değişmesini, sözleşmede edimler arasında kurulan dengenin alt üst olmasını, borçlu için sözleşme koşullarında borcun ifasının dürüstlük kuralına aykırı düşecek ölçüde ağırlaşmasını ifade etmektedir (..., “İfa Engelleri ve İfa Engellerine Bağlanan Hukuki Sonuçlar”, Prof. Dr. ...’a ..., ... 2011, s. 335). Sözleşme yapıldığında karşılıklı edimler arasında mevcut olan denge sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle taraflardan biri aleyhine katlanamayacak derecede bozulmuşsa, taraflar; artık o akitle bağlı tutulmazlar, değişen bu koşullar karşısında Türk Medeni Kanununun 2. maddesinden yararlanarak sözleşmenin yeniden düzenlenmesini mahkemeden isteyebilirler." müvekkilin protokolün yapıldığı zaman sahip olduğu şartlar ile şuan içinde bulunduğu şartlar incelenmeli ve ifa imkansızlığı sebebiyle dilekçenin devamında detaylı olarak ele alacağımız hükümlerin kaldırılması yahut değiştirilmesi gereklidir.
Yukarıda anlatıldığı üzere mahkeme tarafından onaylanan boşanma protokolünün değişmeyeceği ya da sonsuza kadar süreceği gibi bir durum söz konusu değildir. Tarafların koşullarına göre protokol maddelerinin değiştirilmesi yahut kaldırılması, ilgili aile mahkemesinden istenilebilir. Bu konuda uzman avukat kadromuz size yardımcı olacaktır. Bu konudaki sorularınızı bizlere sorabilirsiniz.