Kamulaştırmasız El Atma

Kamulaştırmasız El Atma

Hukuki destek için Avukat Mehmet Sinan Akkuş'u arayabilirsiniz
0 (532) 155 08 50

İdarenin, özel mülkiyete ait bir taşınmaza, kamulaştırma usullerine aykırı olarak “fiilen ve bedelsiz” veya fiilen olmasa da hukuki bir işlemle mülkiyet hakkını sınırlayarak el koyması eylemine kamulaştırmasız el atma denilmektedir. Kamulaştırmasız el atmanın diğer adı da fiili el atmadır. Kamulaştırma işlemlerinde idare, kamulaştırılacak taşınmazın bedelini ödeyerek sahip olmaktayken, kamulaştırmasız el atmada ise herhangi bir bedel ödenmeden mülkiyet hakkını almaktadır. Kamulaştırmasız el atma; fiili el atma ve hukuki el atma olmak üzere ikiye ayrılır.

1-) Fiili El Atma

İdarenin, özel mülkiyetteki taşınmazı, kamulaştırma usullerini yerine getirmeden üzerine geçirmesi, taşınmaza hiçbir bedel ödemeden el koymasıdır. İdarenin özel mülkiyet sahibine hiçbir bedel ödemeden tesis veya yapı inşa etmesi fiili el atmadır.

2-) Hukuki El Atma

İdarenin kamu ihtiyacı veya kamu yararı gerekçeleriyle özel mülkiyetteki taşınmazla ilgili karar alması ve taşınmaza hukuken el koymasıdır. Örnek olarak, özel mülkiyetteki taşınmazın idare tarafından yapılan imar değişikliği ile rekreasyon alanı olarak belirlenmesi yani idarenin söz konusu taşınmaza el koyması hukuki el atma olacaktır.

Kamulaştırmasız El Atmanın Şartları

Kamulaştırmasız el atmanın varlığından bahsedilebilmesi için aşağıda sayılan şartların eksiksiz biçimde var olması gerekmektedir.

  • Özel mülkiyete ait bir taşınmaza idarece el atılmış olması,
  • Kamulaştırma yapan idarenin kamulaştırma yapmaya yetkili idare olması,
  • Kamulaştırmasız el atmanın kamu yararı için yapılmış olması,
  • Kamulaştırmasız el atmanın sonucunda, özel mülkiyet sahibinin mülkiyet hakkının kalıcı olarak sınırlandırılmış olması.

Kamulaştırmasız El Atmaya Karşı Açılabilecek Davalar

  1. El Atmanın Önlenmesi Davası

    Türk Medeni Kanununun 683. maddesinde; “Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir.” hükmü mevcuttur. El atmanın önlenmesi davası, özel mülkiyet sahibinin mülkiyet hakkına yapılmış ve halen devam etmekte olan saldırının önlenmesini sağlama amacı taşımaktadır. Hak sahibi, haksız el atmanın sona erdirilmesi talebi ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesini de talep edebilmektedir.

  2. Kamulaştırmasız El Atma Davası / Bedel Davası

    İdarenin kamulaştırmasız el atma eyleminden doğan, taşınmaz sahibine verdiği maddi zararın tazmin edilmesi için açılmaktadır.

  3. Ecrimisil Davası

    Ecrimisil, mülk sahibinin rızası alınmadan taşınmazın işgal edilmesi üzerine, mülk sahibinin mülkü işgal edenden isteyebileceği tazminat türüdür.

  4. İmar Planlarının İptali Davası

    İmar planlarının değiştirilmesi için idareye başvuran kişi, reddedilme tarihinden itibaren 60 günlük süre içinde imar planına karşı iptal davası açabilir.

  5. Tam Yargı Davası

    İYUK madde 2/1-b de; “İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan zarara uğrayanlar tam yargı davası açabilirler.” hükmü mevcuttur. Tam yargı davası, idari yargıda açılan tazminat davasıdır. Tam yargı davası iptal davası ile birlikte açılabileceği gibi tek başına da açılabilmektedir.

Kamulaştırmasız El Atma Davasında Görevli Ve Yetkili Mahkeme Hangisidir?

Görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi, yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.

Uzlaşma Yapılmadan Dava Açılabilir Mi?

Kamulaştırmasız el atma davası açılabilmesi için uzlaşma yapılması dava şartı değildir.

Kamulaştırmasız El Atma İle Alakalı Yargıtay Kararları

Yargıtay 5.Hukuk Dairesi 2020/ 2041 E. 2021 / 3446 K.

“...İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu, bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır.
Bu itibarla; taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmadığı kabul edilse dahi, makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden, kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, taşınmazın aynına ilişkin bu davaya bakmak Adli Yargının görevidir…”

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/ 2019 E. 2018 / 1589 K.

“...Eğer somut uyuşmazlık, idarenin 18. madde uygulaması sonucu kamuya ayrılan alanlardan olsa ve buraya fiili el atma olmasaydı hiç şüphesiz adli yargı yeri görevli olacaktı, bu halde dahi fiili el atma bulunmaması (hukuki el atma olması) halinde idari yargı görevlidir.
Somut olay ile birebir örtüşen Uyuşmazlık Mahkemesinin 2011/115 Esas, 2011/265 Karar sayılı 19.11.2011 tarihli kararında da bu tür uyuşmazlıklarda idari yargı yerinin görevli olduğu belirtilmiştir…”

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2005/4004 K: 2005/5139 T: 28.04.2005

“...İmar planında yol olarak gösterilmeyen ve davacının parsellerinden ge­çen stabilize yoldan davalı idarenin el çektiği, imar planına uygun yollar aç­tığı, dosyada bulunan delillerden ve davacı tarafın beyanlarından anlaşılmış­tır. Vatandaşların davacının taşınmazından gelip geçmeleri ve taşınmazda stabilize yolun oluşması davalı idarenin taşınmaza el attığını göstermez. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir…”