Kısaca devlet tarafından yaptırıma bağlanan sağlık hizmetleri ile ilgili sosyal kurallar olan Sağlık Hukuku, sağlık hizmetlerinin örgütlenmesi, yürütülmesi, finanse edilmesi, sağlık hizmetinin sunumunda yetkinin kimde bulunduğu ve görev ile sorumluluğun belirlenmesini kapsamaktadır.
Hekimler ile hastaları arasındaki ilişki güvene dayalı Vekalet Sözleşmesi temeline bağlanmaktadır. Bu şekilde sözleşmesel bir ilişkide hekimler, hasta yararına ve iradesine uygun biçimde sonuca yönelerek, zaman kısıtlaması olmadan ve bir noktaya kadar bağımsız olarak, riziko (komplikasyon) hastaya ait olmak üzere iş görmeyi üstlenmektedirler. Hekim, yerine getirdiği sözleşmesel sorumluluk sırasında bağlı olduğu sağlık kurumunun olanaklarından yararlandığı için borç ilişkisi içerisinde hasta ve hekim (ifa yardımcısı) ile birlikte hastane (ifa eden) de yer almaktadır.
Alanında uzman bir hekimin meslek kuralları çerçevesinde sağlık hizmetini uygularken gerekli özen ve dikkati göstermemesi nedeniyle hastaya karşı zarara yol açan bir durumun ortaya çıkması veya kısaca tıbbi kötü uygulama olan Malpractice (Malpraktis) bakımından hekimin hukuki ve cezai sorumluluğu olmak üzere iki tür sorumluluk mevcuttur. Komplikasyonların ve devamı niteliğinde zararların hastanın kendi davranışları nedeniyle meydana gelmesi halinde ise hekimin sorumluluğundan bahsedilemeyecektir. Hukuki sorumluluğa ilişkin olarak tazminat taleplerinde öncelikle hekimin sağlık kuruluşuyla ilişkisi bakımından idare hukuku veya özel hukuk kapsamında bir değerlendirilme yapmak gerekmektedir. Bu da hukukun uygulanmasında birtakım farklılıklar ortaya çıkaracaktır. Cezai sorumluluğun ortaya çıkabilmesi için de hekim tarafından hastasına uygulanan davranışların 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu tarafından tanımlanmış olan suç tiplerine uygun olması gerekmektedir.
Bu suçlar;
Kasten Öldürme, Kasten Öldürmenin İhmali Davranışla İşlenmesi, İntihara yönlendirme, Taksirle Öldürme, Kasten Yaralama, Kasten Yaralamanın İhmali Davranışla İşlenmesi, Organ ve Doku Ticareti, Kişisel Verilerin Kaydedilmesi, İnsan Üzerinde Deney, Çocuk Düşürtme, Düşürme veya Kısırlaştırma, Özel Hayatın Gizliliğinin İhlali, Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar, Çevreye Karşı Suçlar, Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme, Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar, Görevi Kötüye Kullanma, Genital Muayene, Sağlık Mesleği Mensuplarının Suçu Bildirmemesi ve Belgede Sahtecilik Suçlarıdır.
Ancak hekimin davranışında hukuka aykırılık bulunmuyorsa hekimin cezai sorumluluğundan bahsetmek mümkün değildir. Hastanın yaşı ve durumu dikkate alınarak hekimin hastayı veya yasal temsilcisini tam ve eksiksiz olarak tıbbi müdahale, riskler ve komplikasyonlar hakkında bilgilendirip, onayını almış olması veya hastanın onayının alınabilmesi mümkün değilse kendisine uygulanacak tıbbi müdahalenin korunan hukuki yarar çerçevesinde onayın verilmiş kabul edilmesi hukuka uygunluk sebepleridir.
SAĞLIK HUKUKU AVUKATI OLARAK HİZMETLERİMİZ
Akkuş Hukuk Bürosu olarak Sağlık Hukukuna ilişkin dava avukatı ve hukuki danışmanlık sıfatıyla;
Malpraktis Tazminat Davası ve Tam Yargı Davası açarak ve aleyhe açılmış olan bu davalara ve ayrıca Malpraktis nedeniyle açılmış olan Ceza Davalarına karşı Sağlık Hukuku alanında, uzman avukatlarımızla en kısa sürede ve en etkili şekilde sonuç almaya yönelik olarak sürecin tamamını kapsayacak şekilde ve müvekkillerimizin talepleri doğrultusunda hukuki destek sağlıyoruz.